7 Eylül 2010 Salı

HİZMET TESPİT DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE

T.C.

YARGITAY

10. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/19944

K. 2009/59

T. 19.1.2009

• ÇALIŞMA SÜRELERİNİN TESPİTİ ( Sigortalının İşe Girişi Sonradan Bildirilmiş Ancak Çalışmaları Kesintisiz Devam Etmiş İse Bildirimsiz Kalan Başlangıçtaki Hizmetlerle İlgili Hizmet Tespiti Davası İçin Hak Düşürücü Süre Kesintisiz Çalışmaların Sona Erdiği Yıla Göre Hesaplanması Gerektiği )

• ÇALIŞMALARIN KESİNTİSİZ DEVAM ETMESİ ( Bildirimsiz Kalan Başlangıçtaki Hizmetlerle İlgili Hizmet Tespiti Davası İçin Hak Düşürücü Süre Kesintisiz Çalışmaların Sona Erdiği Yıla Göre Hesaplanması Gerektiği )

• HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE ( Sigortalının İşe Girişi Sonradan Bildirilmiş Ancak Çalışmaları Kesintisiz Devam Etmiş İse Bildirimsiz Kalan Başlangıçtaki Hizmetlerle İlgili Hizmet Tespiti Davası İçin Hak Düşürücü Süre Kesintisiz Çalışmaların Sona Erdiği Yıla Göre Hesaplanması Gerektiği )

506/m.79

5510/m.106

ÖZET : Dava, kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespiti talebine ilişkindir.

Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin tespitine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekir. Dosya kapsamından, sigortalının işe giriş bildirgesi sonradan verildiği, ancak çalışmaların kesintisiz olarak devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda bildirimsiz kalan başlangıçtaki hizmetlerle ilgili hizmet tespiti davası için hak düşürücü süre kesintisiz çalışmanın sona erdiği yıla göre hesaplanmalıdır. Kesintisiz çalışmanın sona erdiği tarih dikkate alındığında, davanın hak düşürücü süre dolmadan açıldığı anlaşılmasına rağmen davanın hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle reddedilmesi hatalıdır.

DAVA : Davacı, davalılardan işverene ait olan işyerinde 26.11.1996 - 11.05.1999 tarihleri arasında kesintisiz olarak geçen ve kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde; hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.

Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi M.A. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:

KARAR : Davanın yasal dayanağını teşkil eden 506 Sayılı Kanunun, 17.04.2008 tarihli 5754 Sayılı Kanunun 64. maddesi ile değişikliğe uğrayan ve 2008 yılı Ekim ayı başında yürürlüğe giren 5510 Sayılı Kanunun 106/1. maddesiyle mülga 79/10. maddesi hükmüne göre; kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin kuruma verilmesi ya da çalışmaların kurumca tespit edilmesi halinde; kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez.

Ne var ki; sigortalının kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün kuruma bildirilmeyerek sonrasının bildirilmesi ve kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihi de kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak. geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınmalıdır.

Açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde somut olaya bakıldığında; dava konusu dönemde davalı belediye tarafından düzenlenen organizasyonlarda davacının çalıştığına ilişkin yazılı belgeler ve çalışmaları belgelere geçmiş tanık beyanlarına göre, 26.11.1996 - 11.05.1999 tarihleri arasında davacının kesintisiz olarak çalıştığı ve çalışmanın sona erdiği yılın sonu ( 31.12.1999 ) başlangıç tarihi olarak alındığında 28.10;2004 dava tarihi itibariyle dava konusu dönem için 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmediği belirgin olup, kuruma bildirilen çalışmalar dışında 26.11.1996 - 11.05.1999 tarihleri arasında davalı işverene ait olan işyerinde davacının kesintisiz olarak çalıştığının tespiti kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, usül ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, 19.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.